Beykoz'un nitelikli sahillerinde bir fener kasabası hakkında konuşalım istedim.
İstanbul'un Karadeniz'le birleştiği kuzey ucunda Yon(Hrom) burnunda bulunur.
Anadolu Feneri mahallesinde tarihi bir fener var. Kırım Savaşı sırasında İngiliz ve Fransız gemilerinin Boğazın ve Karedeniz'in girişlerini görebilmeleri için yapılmıştır.
Bu mahalle adını veren köyün simgelerinden olan namı diğer Anadolu Feneri...
Beykoz'un bir otobüs mesafesinde olan denize dik yamaçlar üstünde kurulmuş bir kasaba burası.
Köyün bir camisi, bir feneri, otantik kafeleri, tarihi çeşmesi, terkedilmiş tarihi evleri, balıkçı kooperatifi, cam eşya dükkanı, köy kahvesi ve şirin plajları dikkatleri çekiyor.
Diğer bir önerim ise şehir yaşantısının gürültüsünden ve kaosundan bir nebze olsun soluklanmak için bütün stresinizi birikmiş ne varsa onu tarihi fenerin bahçesinde rüzgara bırakmak. İçinizde ne varsa hapsettiğiniz burda salıverin.
Yalnız başına geldiğinizde elinizde termosunuz, sandalyeniz veya enstrümanınız size iyi bir arkadaş olabilir.
Bu köyün çoğunlukla Karadenizli olan halkından balıkçılık ile ilgili tüyolar alabilirsiniz. Karadeniz'e yine hayran olmamak mümkün değil.
Köy halkı İstanbul'dan gelen arabalardan muzdarip ve şikayetçi.
Hafta içi sakin ve kafa dinlemelik bir kasaba Anadolu Feneri. Burada süt ve yumurta üreticileri de var. Botanik bitkileri yetiştiriciliği var.
Kabakoz plajı burada ücretsiz olarak kullanılabilir. Köyün girişinde hemen asgariyenin bitişiğinde bulunuyor. Plajı kum ve kayalık kısımlardan da girilebilir. Burada köyün koyunlarını yayılırken karşılaşabilirsiniz. 😊
Ben ilkbahar mevsiminde hırçın fakat bir o kadar huzur verici bir mevsimde girmenizi tavsiye ederim.
Bu güzel anlatımınız ve samimiyetiniz için teşekkür ediyorum
YanıtlaSilBir destinasyon ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi, 👏👏👏
YanıtlaSilGüzel anlatım teşekkür ederim
YanıtlaSil